Kadin çaresizlik denizine batmışti artık, ayaklarinda durmak bile zor geliyordu ona. Sesi titriyordu ama tane tane anlatip konuşmaya başlamışti: canın sıkıldığında, birşeylere üzüldüğünde, beni hatırlarsin ve bunları diyeceksin dedi kadin: "masum sevgisi vardı onun. Tüm hayalleri, dünyası bendim. Yiktim, o yaşadığı ve tek beni yaşattığı şehri berbat etdim. Bana çıktığı yolların hepsini kestim, yasakladım. Gittim hayatından, terk ettim. Boğucu yalnızlığı ile baş başa biraktim. Gözlerinin ıslak olmasinin sebebi oldum.Onu boğduğum iple başkasına sallancak kurdum.
hiç önemsemeden yolumu devam ettim. Onun "Sevgisi" ölü doğulan bebek gibiydi. Doğuldu,bebeğe nefes lazımdı. O nefes bendim. Ama ona nefes olmadım, katili oldum o "zavallı sevginin". Bir dahada asla kimseye göre böyle sevgiyi doğurmayacak kadar üzdüm onu...O beni seviyordu her şeye, herkese rağmen seviyordu..." diye hatirlarsin beni dedi kadin. Bu sözleri diyerekte"geç ama dene, bir daha sevmeyi dene" diyor gibiydi içten. Ama... sessizce kaldi Adam. Hiç duyulmadik bağırmalardan, acilardan dolu sessizlikti bu...Yanmış sigara ile Adami yalnız kaldırip, tüm acılarını omuzlarına alarak cikti gitti odadan. Güzel gidişi vardi onun, kaçırmadan izledi.Adam adi gibi emindi o kadın artik bir daha geri dönmeyecek, ve bir daha kimseyi sevemeyecek. Bu vedalaşma da tek yitiren taraf kendisi olduğunu biliyordu, o yüzden de sessizdi zaten...
__sunshine__