Yetmiş sopadan sonra hikayesi.
Ebú Tŭrăb anlatiyor: Bir gün çölde gidiyordum. Nefsim yumurta ve sicak ekmek istedi. Hiç bir zaman nefsimin istedigini yapmamiş idim. Fakat nasil olduysa istediĝim galip geldi. Yolumu deĝiştirip, bir köye girdim. Köyde hirsizlik olmuştu. Onun için köylüler bir yere toplanmiş durumu konuşyorlardi. Beni görünce içlerinden biri, bu adam hirsizla beraber dedi. Beni yakaldilar ve yetmiş sopa vurdular. Bu arada biri gelip beni tanidi. Bu hirsiz degildir. Bu ălim Ebŭ Tŭrăb'tir dedi. Bunun üzerine benden özür dilediler. Içlerinden biri beni eve yemege ĝötürdü. Bana taze ekmek ve yumurta getirdi. Nefsime: Ey nefs! yetmiş sopadan sonra ekmekle yumurta yiyebilirsin dedim....