https://owrenmeli.app/19427-.html#comment
❀𝙼𝙸𝙽𝚃❀
30.01.2022 00:04
"Kaderiniz, karar anlarında biçimlenir." Anthony Robbins
Herkesin hayatında kırılma, değişim ve dönüşüm noktaları vardır. Geçmişe dönüp her baktığınızda iyi ki dedikleriniz, pişmanlıkla üzüldükleriniz ve benim hayatım tam da bu noktadan sonra değişti dediğiniz zamanlar vardır. Size burada anlatacaklarım da benim hayatımı değiştiren ve sonrasında birçok şeyi sorgulamama sebep olan kınlma noktamdır. Bundan yıllar önce, daha henüz kitaplarım sizlerle bulunmadığı zamanlarda hayatımı kazanmak için garsonluk yapıyordum. Yoğun bir tempoyla çalışıyordum. Işte o zamanlarda tanıdım, otelde aşçılık yapan Ali Osman abiyi. Eşi de kendisi gibi turizmciydi. Ali Osman abi; eşine iyi bir koca, küçük kızına da mükemmel bir babaydı. Mutlu ve huzurlu bir hayatı vardı. Her sabah küçük kızını bizim mahalledeki bakıcıya bırakır, oradan da arabasını servisin geçtiği durağa yakın bir yere park eder ve otele kadar servisle gelirdi. Benim onu yakından tanımam da tam olarak bu noktada başladı. Otelde mesaim erken saatlerde başladığı için sabah erkenden kalkıp servisin geçtiği durağa kadar her gün uzun bir yürüyüş yapmam gerekiyordu.
Ta ki Ali Osman Abi. "Kızımın bakıcısi senin mahallede oturuyor. Istersen sabahları arabayla geçerken seni de ala- yım, servise beraber geçelim," diyene kadar. Ben bu teklifi memnuniyetle kabul ettim. Bir süre bu tatlı aileyle sabahın erken saatlerini birlikte paylaştık. Yol boyunca bazen dertley- tik, bazense birlikte şarkılar dinledik. Kitabım çıktıktan sonra sorumluluklarım da artti. Hem kitap reklamları hem imza günleri hem de yeni kitap hazır- lkları daha fazla zamanımı almaya başladı. Bir yol ayrımına geldigimin farkındaydım. Sonuç olarak oteldeki işimden ay- rilıp yazarlık yolunda ilerlemeye karar verdim. Bununla birlikte Ali Osman Abi'yle de sabah yolculuklarımrz bitti. Ara ura telefonda konuşuyor ve birbirimizin halini hatırını soruyorduk. Benimle gurur duyduğunu her seferinde söylerdi. Ve o gün. O kara gün. Hayatın incecik bir pamuk ipliğine baglı olduğunu öğrendigim, yarınların bizler için aslında ne kadar da geç olduğunu anladığım o gün. Ben işi bıraktıktan kısa bir süre sonra, Ali Osman Abi ve eşi, her zamanki gibi kızlarını bakıcısına bırakmışlar. Kavşakta kırmızı ışıkta beklerken, ışıkta durmayan bir otobüsün kendilerine çarpmasıyla her ikisi de oracıkta can vermişler. Geride gözü yaşlı aileler ve anasız babasız büyüyecek bir kz. bırakmışlar. Haberi aldığımda yıkılmıştım. Kime üzüleceğimi şaşırmiştım. Ama takdiri ilahi, elden ne gelirdi ki? Nur içinde yatsınlar. Hayatı sorgulamam da tam olarak bu noktada başladı işte. Eğer ki kitap yazmamış, işi bırakmamış olsaydım o kazada ben de hayatımı kaybedebilirdim. Demek ki vadem henüz dolmamıştı. Yürümem gereken yollar, tanimanı gereken insanlar ve görmem gereken yarinlar vardı. Bir saniye sonrasının bile büyük bir muamma olduğu şu hayatta, bir sis perdesi içerisinde yürüyoruz ige. Bazen zamansız ayrılıklar çalıyor kapımızı, bazense mucizeler. Önemli olan, yaşadıklarımızı nasıl anlamlandırdığı nasıl sorguladığımız. Hırslarımız, sahip olduklarımız değil, önemli olan, "Allah'ım ne verirsen hayırlısını ver diye ettiğimiz dualarımız. Bir şey isteyeceksen hayattan, işte böyle iste. Gerisi mi? Gerisi üç günlük dünya işte
Miraç Çağrı Aktaş
5
18